Önceki gün eski AKD (Anayasayı Koruma Dairesi) memuru Andreas Te.‘nin[Tutanak geliyor,karşılaştırınız 41. Duruşma Günü] sorgulanmasına devam edilmesinin ve sorgulamanın tekrar kesintiye uğramasının ardından, bugün onun aşırı sağ camiadan o zamanki bilgi kaynağı dinlendi. Benjamin Gä. çok sayıda şeyi hatırlayamıyordu veya hatırlamak istemiyordu ve özellikle Halil Yozgat cinayetinden sonraki günlerde Te. ile olan kontağı hakkında çelişkili ifadeler kullandı. Hessen Anayasayı Koruma Eyalet Dairesi onun için tanık danışmanı Avukat Volker Hoffmann’ı tesis etti ve ücretini üstlendi.
Tanık:
- Benjamin Gä. (Hessen Anayasayı Koruma Eyalet Dairesi mutemeti, 2006’da, suç işlendiği sırada Halil Yozgat’ın internet kafesinde bulunan Andreas Te.‘nin kontağı)
Duruşma günü saat 9.47’de başladı. Wohlleben’in savunma avukatı Schneiders’ı vekaleten bugün yine Camia avukatı Wolfram Nahrath hazır bulunuyordu. Müdahil davacılar olarak bugün İsmail ve Ayşe Yozgat salondaydı. Yoklamanın ardından Benjamin Gä., Tanık Danışmanı Volker Hoffmann ile tanık kürsüsünde yerini aldı. Götzl Hessen Anayasayı Koruma Eyalet Dairesi (EAKD) eski mutemetinin ifade vermesi için verilen izni okudu. Buna göre izin Nisan 2006’da çalışanları olan kişi ile ilgili olarak verilmişti, bunun dışında kalan faaliyetler ya da Anayasayı Koruma Dairesinin (AKD) diğer memurları ile ilgili değil. Götzl, Gä.‘nin AKD’deki faaliyetleri, özellikle de „Alex“ [Andreas Te.] ile ve 2006’daki faaliyetleri ile ilgili bilgi vermesi gerektiğini söyledi. Gä.:“Aslında gerçekten hiçbir şeyi doğru düzgün hatırlamıyorum.“dedi. Kendisi 2006’da haber elemanı olmuştu, kendisiyle illgili mutemet yöneticisini „Alex“ adıyla tanımıştı. En çok Kassel ve çevresindeki restoranlarda buluşuyorlardı, kendisi ona aşırı sağcıların buluşmaları hakkında rapor veriyordu. Hatırladığı kadarıyla o yıl sekiz-dokuz defa buluşmuşlardı, genel olarak restoranlarda buluşulmuştu, iki defa internet kafelerde buluşmuşlardı. Kendisi internetteki holigan veya aşırı sağ camia hakkında bilgilenmek ve ona [„Alex“] „eski dostlarının“nın fotoğraflarını göstermek üzere oradaydı. Gä. o dönemde „prensipte“ aşırı sağ ile artık bir işi kalmamış olduğunu, ama kontağı olan arkadaşları olduğunu söyledi. Böylece bilgi alabiliyordu. Konu sadece aşırı sağ değil, aynı zamanda holiganlardı:“buluşma noktaları, *3. Yarı (maçtan sonra holigan kutlaması), gündönümü kutlamaları“. Bu konuda sorgulanmıştı. Hatırladığı kadarıyla 2000 yılında „Kassel Dostluk Grubundan“ ayrılmıştı, ardından askerlik hizmetini yapmıştı ve ara sıra dostluk grubundan eski ahbaplarıyla kontak kurmuştu. Te. ile beraber çalışmaya 2003, 2004’te başlamıştı. O zamandan beri buluşmalar, „beraber yemeğe gitmek“ haline gelmişti. Mutemet yöneticisi her zaman not alıyordu. Genel olarak kendisi aranıyordu, zaman ve buluşma noktası çoğu zaman telefonda kararlaştırılıyordu. Götzl „Alex“ ile ortak çalışmalarının nasıl sona erdiğini sordu. Gä. 2006’nın ortasından sonra kendisine Bay Te.‘nin, „adını ilk defa o zaman öğrenmiştim“ dedi, öncelikle açığa alındığı söylenmişti. Götzl’ün sorusu üzerine Te. ile son buluşmasını maalesef hatırlayamadığını söyledi. Götzl ortak çalışmanın sona erdiği şartları sordu. Gä. „Sadece bir çalışan demeliyim,değil mi?“ diye sordu. Sonra başka bir EAKD çalışanının onu aradığını ve „Hauptstraße‘de“ çok normal bir buluşma gerçekleştiğini söyledi. Diğer çalışan kendisiyle beraber çalışacağını söylemişti. Gä. bu konuda başka hiçbir şey söyleyemeyeceğini ifade etti. Devamında „O zaman bana, 6.‘sında telefon konuşması yaptığım söylenmişti. Özür dilerim, o zamanda hatırlayamadığımı ifade etmiştim.“ dedi. Aklında internet kafede oldukları kalmıştı. Son buluşma da Kassel şehir merkezinde bir yerde bulunan internet kafede gerçekleşmişti, kafenin adını hatırlamıyordu. Ayda bir defa buluşuyorlardı, ciddi bir durumda iki defa olabileceği planlanmıştı ama böyle şey olmamıştı. Götzl, 6 Nisan 2006’da cinayetin [Halit Yozgat cinayeti] Te. ile konuşulup konuşulmadığını sordu. Gä.“Hiçbir şekilde, bana hiçbir şey söylemedi.“ dedi. Bunun hakkında hiç konuşmamışlardı. Olayı internetten veya eski eşinden öğrenmişti. Eski eşi sık sık chat yapıyordu ve bir arkadaşı ile ICQ’da konuşurken olayı öğrenmişti. Gä. tamamen gönülsüzce eski eşinin adını söyledi. Götzl tekrar Gä.‘ye hiçbir şeyi saklamaması gerektiğini bildirdi. Eski eşi kendisine olayı anlatmıştı. Ardından Gä. „O ay buluşacaktık, bunu gayet iyi hatırlıyorum.“dedi. Kassel’de birinin vurulduğu hızlıca konuşulmuştu ama günlerce değil. Ardından Gä. kendisine sorulmadan „Hayır bunu onaylamadım.“dedi. Götzl onun neden şimdi böyle bir şey söylediğini sordu. Gä. bu dünyada hiç kimsenin vurulmaması gerektiğini düşündüğü şeklinde cevap verdi. Götzl, konunun üstüne giderek, onun neden onaylamadığını söylediğini sordu. Gä. bunun, „Aslında, bu bir açıdan doğru bir şey“ diyen bazı insanların bulunmasıyla ilgili olduğunu ifade etti. Bu kişi, eski eşinin bir tanıdığıydı, kendisi onu tanımıyordu, takma adı „Stinki“ydi („*Kokarca“). Götzl bu kişinin doğru bulduğu şeyin ne olduğunu sordu. Gä. „Bizim de kullanmış olduğumuz aynı aptal laflar: Kurtul onlardan, tek yaptıkları gelip işlerimizi elimizden alma falan gibi aptal laflar.“ Şeklinde cevap verdi. 2000’de ayrılması boşuna değildi. Bu tanıdık aslında aşırı sağcı değildi, sadece bir „papağan“dı. Kayınvalidesi ve annesi ile olay hakkında konuşmuştu, „Anneler böyle bir şeyin kabul edilemeyeceğini söylemişlerdi, haklılardı.“ dedi. Konunun camiada konuşulup konuşulmadığını söyleyemiyordu, hala iletişimi olan kişiler bu konuda bir şey söylememişlerdi. Hatırladığı kadarıyla Te. ile bunu konuşmamıştı Sadece Te.‘nin artık görevde olmadığını, onun görevini „bu görevi önceden yapan kişi“nin üstlendiğini haber almıştı. Bu bir yıl sürmüştü ve ardından sona ermişti. Götzl, Te.‘nin davranışlardında dikkat çeken bir şey olup olmadığını sordu. Gä. son telefon konuşmasında Te.‘nin heyecanlı, gergin gibi olduğunu söyledi. Diğer çalışana da anlattığı gibi Te. normalden farklı davranıyordu. Hatırladığı kadarıyla Te. konuşurken sık sık duraklamıştı, normalde açık ve direk konuşurdu. Gä. konuşmanın içeriği hakkında bir şey hatırlamadığını söyledi.
Götzl Gä. telefon görüşmeleri hakkında konuştuğunu söyledi ve bunun ne hakkında olduğunu öğrenmek istedi. Gä. kendisine o gün [6. Nisan 2006] Te. ile konuştuğu söylenmişti, o bunu reddetmişti, uzun zaman önce olduğunu, hatırlayamadığını söylemişti. Bir telefon görüşmesi söz konusuydu, ama kendisi „internette bir çok foruma giriyor“du ve „sol bir tane“de iki telefon görüşmesi olduğu yazılıydı. Gä. bunu tamamen hatırlayamadığını söyledi. Kassel’deki aşırı sağ camiasının sorulması üzerine Gä., „genel olarak“ buna dair daha fazla hiçbir şey söylemeyeceğini ifade ettti. Kendisi sadece buluşmalardan haberdar olmuş ve bunları bildirmişti. Götzl „Kassel Dostluk Grubu“nu sordu. Bu grup 60-70 kişiden oluşuyordu. Götzl bunların ne tip insanlar oldukalrını sordu. Gä., „aşırı sağcılar“ şeklinde cevapladı. Bu grubun amaçlarının sorulması üzerine Gä. „Eskiden gençlerin amaçları neydi ki?“ dedi. Sonra bunların, içmek, futbol, mangal ve „3.yarı „ olduklarını anlattı. „Gösteri tarzı“ şeylere kendisi fazla dahil olmamıştı, bunlara daha çok, „akıllarında biraz daha fazla şeyler olan“ ve politik olarak angaje olan büyüklerin katıldıklarını söyledi. Gä. o zamanki liderin kendi kardeşi, Christian We. olduğunu anlattı. Tam hatırlamıyordu ama, dostluk grubunun 1998’den beri varolduğunu sanıyordu. Kardeşi önderdi ama „genel olarak“ hiçbir zaman gösterilerde yeralmıyordu. Bir defasında Berlin’e gitmişlerdi, orada bir karışıklık sonucu kardeşi tutuklanmıştı. Kardeşinin katıldığını bildiği tek gösteriydi bu. Sokakta yürümekten çok içki içmişlerdi. Hatırladığı kadarıyla Zwickau veya Jena bölgeleriyle bir bağlantısı yoktu. Gä. dostluk grubundan kendisiyle ilgisi olan kişilerin isimlerini söyledi: Mike Sa. Toni R., Sascha Bo., Sascha Wo., Björn W. Kassel’de bulunan aralarında rekabet olan gruplar vardı. Tanık „Sturm 18“, „Arische Bruderschaft“ ve „bir şey Bluthunde“ isimlerini söyledi, sonuncular daha çok 15-16 yaşında gençlerdi.
„Sturm 18“ ile ilgili olarak aklına Michel Fr., Martin Mü. ve Stanley diye birinin adları geliyordu. Götzl’ün sorusu üzerine Rö. ismini tanımadığını söyledi. Mahkeme Başkanının sorusu üzerine Gä., Bernd Tödter ismini bildiğini, onun o zamanlar „Sturm 18“e dahil olduğunu söyledi. „Arischen Bruderschaft“ hakkında sadece Northeim’la beraber takıldıklarını söyleyebiliyordu. Thorsten Heise hakkında onun Notheim’lı olduğunu biliyordu, bu kendisine Mike Sa. anlatmıştı, kendisi onu kişisel olarak tanımıyordu. „Sturm 18“ hakkında daha fazla bir şey söyleyemiyordu:“O zamanlar az çok rakiptik.“ dedi. Michel Fr. o zamanlar Sturm 18’e katılmıştı. Fr. iyi bir arkadaştı ama şu sıralarda iyi anlaşamıyorlardı, çünkü Fr., Gä.‘nin ismi gazetelerde çıktıktan sonra ona e-posta yazan ilk kişiydi.
Mundlos, Böhnhardt und Zschäpe’yi sadece haberlerden tanıyordu. Thüringen’deki kontaklarla ilgili olarak, Mühlhausen’da bir kaç tane olduğunu söyledi, “Onlar da bizim gibi sarhoş dazlaklardı“ diye ekledi. „Keule“ ve Uwe. isimlerini telaffuz etti. Uwe „tavşan dudaklı yarı kel“ bir kişiydi. Dostluk grubunu böyle tanımıştı, kendisini daha istasyonda bir kasa bira ile karşılamışlardı. André E., Holger G. ve Wohlleben isimlerini tanımıyordu.
Götzl tanığın 26 Nisan 2012’de polis sorgulmasında verdiği ifadeden alıntı yapmaya başladı. Gä., sorgulamada adı geçen [Mutemet Yöneticisi] „Heinz“ın 2007’de beraber çalıştığı, Anayasayı Koruma Eyalet Dairesinden olan kişi olduğunu söylemişti. Götzl‘ün yaptığı alıntıya göre, Gä. „Heinz“ ın 2006’daki ilk buluşmada sadece bir şey olduğunu ve Alex’in açığa alındığını ve bir soruşturma yapılacağını anlattığını söylemişti, „Heinz“ bunun nedenini söylememişti. Gä. bunu doğruladı. Götzl devam ederek; Gä.‘nin „Heinz“a bununla ilgili olarak, „Alex“ ile üç hafta önceki son buluşmasını anlattığını, bu buluşmada „Alex“in çok gergin olduğuna dair bir izlenim edinmiş olduğunu söylediğini aktardı. Gä.“Orada öyle yazıyorsa“dedi. Sorgulamada yedi kişi „iğneleyici sözlerle üstüne gelmiş“ti, kendisi sarsılmıştı. Gä. hukuk danışmanı Volker Hoffmann’ın orada olduğunu doğruladı. Gä. bir cinayet söz konusu olduğunu ve adrenalininin yükseldiğini söyledi. Götzl devam etti, Gä. Te.‘nin son buluşmada biraz dalgın olduğunu, adeti olduğu şekilde not almadığını ve buluşmanın kısa sürdüğünü anlattığını aktardı. Götzl Gä.‘nin bugün bir telefon görüşmesinden bahsettiğini söyledi. Gä. o halde bunun doğru olabileceğini söyledi. Götzl, bu cevabın kendisini tatmin etmediği karşılığını verdi. Gä. hatırlamadığını söyledi. Götzl konunun üstüne gitti ve Gä. o halde bunun doğru olduğunu söyledi. Götzl, Gä.‘nin aklında kalana göre son buluşmanın 2006’da gerçekleştiğini anlattığını aktardı. Gä. önce bunun doğru olduğunu söyledi sonra „aslında“ buluşmayı hatırlamadığını ifade etti. Götzl Gä.‘nin 26 Nisan 2012’de böyle ifade verdiğini ve elbette bunun kendisine sorulacağını söyleyince Gä.:“O zaman doğru olmalı, evet, doğrudur.“dedi. Götzl o halde Gä.‘nin buluşmayı antlatması gerektiğini söyledi. Gä. Te. ile ne zaman buluştuğunu tam olarak hatırlayamadığını ifade etti. Götzl üstüne gidince Gä., çok sayıda buluşma gerçekleştiğini, sonuncunun buluşma mı yoksa telefon görüşmesi mi olduğunu hatırlamadığını söyledi.
Götzl, Gä.‘nin Holländischen Straße’deki (*Hollanda Caddesi) cinayetin basında yeralmasının merakını celbettiğini ve „Alex“e silah ateşlenmesi ile ilgili bir şey haber alıp almadığını sorduğunu söylediğini aktardı. Devamında, „Alex“in bu soru üzerine huzursuz olduğu söyleniyordu. Gä. bunun doğru olduğunu söyledi, Götzl, Gä.‘nin „aniden huzursuz“ olarak tanımladığı durumun nasıl bir durum olduğunu sordu. Gä., Te.‘nin telefonda her zaman sakin ve rahat konuştuğunu ama o anda bundan farklı davrandığını söyledi. Kesik kesik, tamamlanmayan cümleler söz konusuydu. Te. biraz heyecanlı bir şekilde konuşmuştu. Son defanın bir buluşma mı yoksa telefon görüşmesi mi olduğunu hala söyleyemiyordu, „Heinz“ ile buluştuğunu hatırlıyordu. Bu görüşmede „Heinz“ ona Te.‘nin bir olaydan dolayı açığa alındığını bildirmişti ama ayrıntı vermemişti. Holländischen Straße’deki olay hakkında konuşulmamıştı. Götzl, Gä.‘nin „Heinz“ ile Te. hakkında ve onunla son görüşmesi hakkında konuşup konuşmadığını öğrenmek istedi. „Heinz“ ona en son nerede buluştuklarını sormuştu, Gä. şehir merkezinde buluştuklarını söylemişti. „Heinz“a, onun gergin olduğuna dair izleniminden bahsettiğini sanıyordu, „Alex“ ile telefonda konuştuğunu ve onun oldukça huzursuz olduğunu anlatmıştı. „Heinz“ bununla ilgili bir şey söylememişti. Açığa alınma konusunda, bir şeyin kontrol edilmesi gerektiği konuşulmuştu. Sonrasında „Heinz“ ve kendisi „kendi normal konularını gözden geçirmiş“lerdi. Götzl Gä.‘nin poliste, „Alex’in bir anda gerginleştiğini ve kekelemeye başladığını söylemiş olduğunu aktardı. Şöyle devam ediyordu; „Alex“ normalde her zaman not alıyordu, Gä. onu vurulma konusuna yöneltmeye çalıştığında „Alex“ bir anda yazmayı bırakmıştı. Gä. bunu hayal meyal hatırladığını söyledi. Genellikle „Alex“ her zaman ceketinden bir bloknot çıkarıyor ve ayrıntılı bir şekilde not alıyordu. Götzl Gä.‘nin ifadelerinden alıntı yapmaya devam etti:“Bu tepkiyi nasıl anlamam gerektiğini bilmiyordum. Böyle davrandığını daha önce hiç görmemiştim.“. Gä. bunu doğruladı. Götzl devam etti, „Alex“ cinayetle ilgili soru karşısında „kem küm etmiş“, kekelemiş ve sadece birinin vurulduğunu söylemişti. Gä. bunu da doğruladı. Götzl’ün aktardığına göre, Gä. sadece bunu zaten basından bildiğini söylemişti. Gä. „Bu doğru.“ dedi. Götzl Gä.‘nin ifadelerinden; „Alex“in bu buluşmada özellikle gergin olduğunu, her zaman olduğu gibi ceketini çıkarıp sandalyeye asmadığını, ayrıca sürekli olarak etrafına bakındığını, okudu. Gä.“Orada öyle yazdığına göre öyle olmuş olmalı.“dedi. Götzl, Gä.‘nin „Alex“in izlendiğini hissettiğine dair bir izlenim edinmiş olduğunu anlattığını, söyledi. Gä. „Bu defa izlenen ben değildim.“ dedi. Götzl, Gä.‘nin bununla ilgili olarak „Alex“le konuştuğunu ve onun, iyi olmadığını anlattığını söyledi. Gä. bunun doğru olduğunu söyledi. Bunu saat 11.27’ye kadar verilen bir ara izledi. Ara sırasında „Extra Tip“ fotkokopileri dava katılımcılarına dağıtıldı.
Götzl aranın ardından, son görüşmenin buluşma mı olduğunu yoksa telefeon ile mi yapıldığını sordu. Gä.“Sayın Mahkeme Başkanı, poliste verdiğim ifade doğru olacaktır. Eğer mümkünse bu ifadeyle devam etmek istiyorum.“dedi. Salonda gülüşmeler duyuldu. Götzl nedenini sordu. Gä. çünkü bunların o zaman kullandığı ifadeler olduklarını söyledi. Üstünden bir yıl geçmişti, aklında bir sürü şey uğuldayıp duruyordu ve çok huzursuzdu. Orada beş ila yedi saat oturmuştu. Gä.“Orda söylediğim şeyler, gerçekte olanlardır.“dedi. Götzl, Te.‘nin yazmayı bıraktığı bir anın yaşanıp yaşanmadığını sordu. Gä. Te. ile son buluşması dahilinde böyle bir şey hatırladığını söyledi. Götzl karşılık olarak “Eğer o ‘Şimdi not almayı bırakıyorum‘ demediyse, telefonda böyle şeyleri farketmek çok zordur.“ dedi. Gä.“Evet sayın Mahkeme Başkanı, o halde bu bir buluşmaydı.“dedi.
Götzl’ün sorusu üzerine Gä., „Heinz“ ile 2006/2007’de beş-altı defa görüştüğünü söyledi. O sırada kendisine „Alex“in tekrar dönmeyeceği söylenmişti. 2007 ortalarında beraber çalışma sona ermişti. Gä., „Heinz“ ile son buluşmasında kendisine ona selam vermemesinin söylendiğini hatırlıyordu. „Heinz“ AKD (Anaysayı Koruma Dairesi) çalışanı ile beraber çalışıldığında ve yolda karşılaşıldığında, selam vermeden devam edilmesi gerektiğini söylemişti. Götzl Gä.‘nin, „Heinz“ ile son buluşmasında onun kendisini „Alex“ olayının arka planı hakkında bilgilendiğini anlattığını söyledi. Gä. bunların tahminler olduklarını ifade etti. „Heinz“ sadece,“Alex“in görevine dönmeyeceğini, onun [olasılıkla Heinz] Kassel CDU’da „politik faaliyet“ yürüttüğünü söylemişti ve „Heinz“ emekli olduğundan ona veda etmişti. Gä. ardından “ve Holländische Straße ile bir bağlantı olup olmadığını anlamak amacıyla bir iç soruşturma yapılmıştı“ diye ekledi. Götzl tekrar Gä.‘nin ifadelerinden alıntı yapmaya başladı ve onun, „Heinz“ın, „Alex“ olay günü Kassel’daki internet kafede olduğu için onun hakkında soruşturma yapıldığını anlattığını söyledi. Götzl, Te.‘nin duyduğu herhangi bir silah sesinin konuşulup konuşulmadığını sordu. Gä. susturucu ile ilgili bir şeyler anlatılmış olduğunu söyledi.“Heinz“ kendisine, ateş edildiğini ve onun da [Andreas Te.] tevkif edildiğini „ya da, araştırma komisyonuna sevkedildiğini veya başka nasıl söyleniyorsa ona maruz kaldığını“ söylemişti. Salonda tekrar gülüşmeler oldu. Gä.“Şu anda biraz aptal gibi hissediyorum, özür dilerim.“dedi. Götzl susturucu olayını Heinz’dan da duyup duymadığını sordu. Gä. olumsuz cevap verdi, bu internette mevcuttu. Götzl, „Heinz“ın o tarihte, „Alex“in aynı anda dışarı çıkmış olduğu ama silah seslerini duymadığı anlamına gelen bir şey söylediğini aktardı. Gä. bunu doğruladı. Holländischen Straße’deki bir internet kafe söz konusuydu. Götzl „aynı anda“nın ne anlama geldiğini sordu. Gä. Te. çıktığında ateş edildiğini ve kendisinin kafenin hemen önünde olduğunu, ateş edildiğini duymuş olması gerektiğini söyledi. „Heinz“ böyle anlatmıştı. Her normal insanın kulakları vardı ve ateş edildiğinde insan bunu duyardı.
Götzl Gä.‘nin 2007’de Eyalet Anayasayı Koruma Dairesi ile hala kontağı olup olmadığını öğrenmek istedi. Kendisine „garda“ buluşma daveti gelmişti [olasılıkla poliste ifade verilmesi daveti söz konusu, nsu-watch’ın notu]. Bu son kontaktı, ve 2007‘de bir kağıdı imzalaması ile ortak çalışma sona ermişti. Götzl, Gä.‘nin telefonunda 6.04.2006 tarihinde saat 13.09’da „Alex“‘ten gelen ve 17 saniye süren bir arama bulunduğunu aktardı. Bunu hatırlamıyordu ama onun bir de sesli mesaj bıraktığını görmüştü. Götzl Gä.‘nin, aramaların her zaman „Alex“ten geldiğini anlattığını aktardı. Gä. aslında araması gerekmediği şeklinde cevap verdi, ama kendisi para vermesi için „Alex“ ile görüşmek zorundaydı. Götzl devam etti, Gä. telefon görüşmelerinin asıl olarak randevu ayarlamaları hakkında olduğunu, ipuçlarının asla telefonda konuşulmadığını söylemişti. Gä., onun buluşmayı tercih ettiğini söyledi. Ardından Götzl, 6.4.2006’da saat 16.10’da Kassel ofisinden Gä.‘nin telefonuna gelen bir arama bulunduğunu, görüşmenin 688 saniye sürdüğünü ancak onun burada, duruşmada sadece bir görüşmeden bahsettiğini aktardı. Gä. bunu ilk olarak poliste öğrendiğini söyledi. Götzl ancak bunun on bir dakikadan biraz fazla sürmüş olduğunu ifade etti. Gä., „Alex“ ile „Heinz“dan daha fazla telefon görüşmesi yaptığını söyledi, „Alex“ sık sık konuları telefonda öğrenmek istiyordu. „Alex“ bazen nerede buluşacaklarını ona da soruyordu. Götzl, o halde onun böyle bir telefon görüşmesi hatırlayıp hatırlamadığını sordu. Gä., öyle olduğunu sandığını, her defasında kulağa saçma geldiğini bildiğini ama, hatırlayamadığını söyledi. Genellikle „Alex“ ile sadece 5 dakika „beş civarında“ konuşuyordu. Konunun ne olduğunu tekrar edemiyordu. „Axel“ bir defasında ona kız arkadaşı ve benzeri konulardan bahsetmişti. Götzl Te.‘nin kendisine karşı davranışının nasıl olduğunu sordu. Gä., Te.‘nin başta oldukça ihtiyatlı olsa da her zaman nazik davrandığını söyledi. Te. üçüncü veya dördüncü buluşmadan sonra kendisine ısınmıştı. Te. ona özelinden de bahsetmişti, bir tane Hannover’de ve bir tane Wiesbaden’da kız arkadadşı vardı, her şeyi tam olarak hatırlamıyordu. Götzl’ün sorusu üzerine Gä., kendisinin Yozgat‘ın internet kafesine hiç gitmediğini ifade etti. Gittiği iki kafeyi söyledi; biri Hauptpost’taydı (*Merkez Postane), Te.‘yle sık sık Königsstraße‘deki [?] internet kafede buluşuyordu. Gä., Halit Yozgat’ı tanımadığını söyledi. Götzl, Gä.‘nin cinayeti komşularından öğrendiğini söylediğini aktardı. Bu kendisi de „Türk“ olan ev sahibi olmalıydı, onunla bunun hakkında konuşmuştu ve o sadece “Tüm silahları çöpe atmak gerek“ demişti. Götzl’ün aktarması üzerine Gä., eşinin internette cinayetle ilgili bir makale bulduğunu doğruladı. Götzl Gä.‘nin bunun üzerine, kendisinin 6 Nisan 2006’da ne yaptığını düşünüp düşünmediğini sordu. Gä., eski eşine sorduğunu, olasılıkla evde olduğunu söyledi. Götzl, telefon görüşmesi düşünülünce bunun ilginç olduğunu söyledi. Gä., „Alex“ ile ödeme yapılması gereken buluşmaya gitmediği zamanlar yaşandığını söyledi. Bunun o günlerden biri olabileceğini olasılık dışı bırakamıyordu. Ardından „olasılık dışı bırakma“yı kastetmediğini söyledi. Danışmanı ile konuştu. Götzl, tanık danışmanının içeriğe etkide bulunma hakkının bulunmadığını söyledi. Avukat Hoffmann, konunun „olasılık dışı bırakma“nın karşıt anlamlısı olduğunu söyledi. Ardından Gä., o zamanlar fazla parası olmadığını ve kendisine para ödendiğinde bunu her zaman onu rahatlattığını söyledi. Para yüzünden eşinden de „azar“ işitmişti.
Ardından Gä.‘nin Kassel nazi camiasında yaptığı gözlemler konuşulmaya başlandı. Gä. EAKD’ye de aynı şeyleri anlatmıştı, 2006 sonunda bir zaman kendisine bunu devam etmeyeceği ve „Republikaner“i gözlemesi söylenmişti. „Sturm 18“ ile artık bir ilgisi yoktu. Michel Fr. o sırada hapisteydi. „Sadece saçmalıklar yapmış“tı, kendi dostluk gruplarından atılmıştı ve „Sturm 18“e gitmişti. Şimdi Bandidos’taydı, sonra oradan atılmıştı ve başka bir motorcu klubüne katılmıştı. „Sturm 18″‘in lideri ile ilgili olarak Gä. , ilk liderin Tödter olduğunu ve Tödter tevkif edildiği için ardından şu Stanley’nin geldiğini söyledi, sonra Tödter Kassel Königsplatz’dan sarhoşlarla bir „özenti Sturm 18“ kurmuştu. Stanley’nin evinde ya da Hauptpost’taki “Mellis Eck”‘te buluşuyorlardı. Michel Fr. salıverildiğinde kendisi de bir defa „Mellis Eck“te bulunmuştu. Asıl olarak küçüp gruplar halinde yurt dışında da olmak üzere arabalarıyla konserlere gitmişlerdi. Ama bunu sadece dedikodulardan öğrenmişti. „Heinz“ daha da ayrı durmasını istemişti, „Alex“ tekrar gruba katılmasını talep etmişti. Ama kendisi bunu istememişti, artık baba olmuştu.
Götzl Gä.‘nin, konserler hakkında bir şey söylemediğini ama bir „Oidoxie“ konserini hatırladığını anlattığını aktardı. Gä. bunun Belçika veya Polonya’da olduğunu söyledi. Hatırlayıp hatırlamadığının sorulması üzerine Gä. :“Hatırlamak ne demek?“ dedi. „HKL“ konserleri de vardı [=Hauptkampflinie (Ana Savaş Cephesi), aşırı sağ rock grubu, redaksiyonun notu.] internette bulunuyordu. Bunun için internet kafelere gidiyordu, bunu göstermesi gerekiyordu. Götzl, Ga.’nin sorusuna cevap vermediğini, sadece üsüne gidildiğinde cevap verdiğini söyledi. Gä. “Çünkü bende de bir Oidoxie cd’si vardı.“ dedi. Ama bu yıllar önceydi. Götzl, Gä. ‘nin “Leihgabe“den [Michel Fr. kastediliyor] bahsettiğini aktardı, o neden üstünde „Güvenlik“ yazan bir tişört giyiyordu. Gä. , Michel Fr.‘nin artık Strum 18’e değil başka bir gruba dahil olduğunu, adını hatırlamadığını, onlar için kapı koruması görevi yaptığını söyledi. Konserler çoğunlukla yurtdışında oluyordu, Kassel’deki konserler hakkında bir şey söyleyemiyordu. Götzl, sorgulamada 2006’da gerçekleşen, video kaydı olması gereken bir konserden bahsedildiğini aktardı. Gä. bunu doğru olduğunu, dvd’yi polise verdiğini, konserin nerede verildiğini bilmediğini söyledi. Dvd’yi Michel Fr. veya Martin Mü.‘den almıştı. Video kaydında Michel Fr.‘yi ve Björn W.‘yi tanıdı. Kendi bu konsere gitmemişti. Götzl, Gä. ‘nin 2011’den önce NSU ismini duyup duymadığını sordu. Tanık „Evet 2006’da“ dedi. Poliste sorgulandığından beri kendisi de bununla ilgileniyordu. Önceleri normal gruplaşmalar mevcuttu, sonra „yeraltı tarzı“ söz konusu olmuştu. Kendisi bundan HNA [= Hessische/Niedersächsische Allgemeine, redakisyonun notu] vasıtasıyla haberdar olmuştu. Haberleri de seyretmişti. Götzl, medyada yeralmadan önce Gä. ‘nin bununla ilgili bir şeyler duyup duymadığını öğrenmek istedi. Gä. buna olumsuz cevap verdi, çağrıldığında bununla yeni ilgilenmeye başlamıştı. THS ismini internetten ve bir N24 röportajından biliyordu. Götzl, Gä. ‘nin poliste sorulan soru üzerine, Mike Sa.‘nın bir defasında THS’yi bildiğini söylediğini aktardı. Gä. “Evet, Mike Sa. zaten herkesi tanıyordu.“ dedi. Gä. Mike Sa.‘nın kendisinden çok daha fazla şeyle meşgul olduğunu söyledi ve onun her gösteriye gittiğini ekledi.
Bunu saat 13.23’e kadar verilen öğle arası izledi. Ardından tekrar, Gä. ‘nın ifadelerine göre Belçika veya Polonya’da gerçekleşmiş olan Oidoxie konseri konuşulmaya başlandı. Götzl sorgulamada sadece, bu konsere Belçikalıların da katılmış olabileceğinin geçtiğini söyledi. Gä. „Tamam, söz konusu yerin Belçika veya Polonya’da olduğunu kesin olarak biliyorum.“dedi. Soru üzerine Gä. , Michel Fr.‘nin „Sturm 18“den başka bir dostluk grubu ile orada olduğunu, ancak bu grubun ismini hatırlamadığını söyledi, Fr. onlar için güvenlik olarak çalışıyordu. Onlar gösterilere gitmiyorlardı. Gä. bunu „Onlarla bir kaç bira içtiği“ni söylediği „Mellis Eck“ten biliyordu. 18 Mart 2006’da gerçekleşen bir Oidoxie konseri hakkında bir şey bilmiyordu. Kendisi sadece dvd’yi biliyordu, orada Fr. ve W. „pogo yapıyorlardı.“. Götzl Gä. ‘nin mutemet yöneticisi Te.‘ye konserler hakkında bilgi verip vermediğini öğrenmek istedi. Gä. „Evet, bunun ve seyahatlerin hakkında.“dedi. Ardından Grevenstein’de gerçekleşen bir gün dönümü festivalinden bahsetti, orada bir gitarcı ayarlanmıştı. Götzl, Gä. ‘nin Andreas Te.‘ye Kassel’de 18 Mart 2006’da gerçekleşen bir konser hakkında bilgi verip vermediğini öğrenmek istedi. Gä. buna olumsuz cevap verdi, bununla ilgili bir şey hatırlayamıyordu. Diğer konserler hakkında Te. ile, „HKL“nin özel bir tahıl ambarında çaldığı „ve benzeri gibi“ „sadece kulaktan dolma“ bildiklerini konuşmuştu. Götzl „Lunikoff Verschwörung“u [aşırı sağ rock grubu] sordu. Onları kendi de duymuştu ama hiç konserlerine gitmemişti. Ardından o zamanlar adlarının hala „Lunikoff“ olduğunu düşündüğünü söyledi. Kardeşi 1999 yılı civarında bir defa onların konserine gitmişti. Michel Fr. ile 1998’de, o „Sturm 18“deyken tanışmıştı, Fr. kendisine „köstebek“ mailini gönderene kadar onunla iletişimi devam etmişti. Götzl yüksek adli komiser St.‘nin notundan alıntı yaptı; buna göre Te.‘nin 2005’teki bir raporuna göre Gä. , Rö.‘nün „Strum 18“in lideri olduğunu anlatmıştı, Gä. bunu Michel Fr.‘den öğrenmişti. GÄ. bunun doğru olduğunu söyledi. Götzl devam etti; „Sturm 18“ üyeleri örneğin „Lunikoff Verschwörung” konseri gibi konserlerde güvenlik görevi yapıyorlardı. Gä. “Lunikoff Verschwörung değil Lunikoff“tu dedi. Gä. Götzl’ün sorusu üzerine“Streetfighter Crew“ ismini bir defasında bir arabanın üstünde gördüğünü, bununla ilgili başka bir şey bilmediğini söyledi. Götzl, Fr.‘nin tanık sorgulamasından, onun “ Oidoxie müzik grubu için güvenlik olarak çalışan „Streetfighter Crew“ isimli bir grubun „Sturm 18“ ile iletşim içinde olduğunu söylediğini okudu. Bu doğru değildi, o sadece Conni He.‘yi [duyulduğu gibi] tanıyordu. Götzl , neyin doğru olmadığını sordu. Gä. , Connie He.‘nin „böyle bir Streetfighter“ olduğunu söyledi, onlar güvenlik görevi yapıyordu, He. ve Fr. arkadaştı ama Conni’nin aşırı sağcı olup olmadığını bilmiyordu. Daniel Hu. ismi kendisine bir şey ifade etmiyordu. „Mario“ diye birini futboldan tanıyordu, takma adı „Lev“di ve o da „Sturm 18“e katılmıştı.
Ardından Avukat Bliwier sorularını sormaya başladı. Onun sorusuna Gä. , Te. ile son buluşmasının ne zaman olduğunu tam olarak hatırlayamadığı şeklinde cevap verdi. Olası buluşma nedeni olarak Gä. parayı telaffuz etti. Her ay ödeme alıyordu, Te.‘nin ardından „Heinz“dan almaya başlamıştı. Bliwier Gä. ‘nin ilk olarak ne zaman „Heinz“dan ödeme aldığını sordu, Gä. 2002’de olduğunu söyledi. Bliwier bunun Te.‘den önceki zamana değil Te.‘den sonraki zamana dair bir soru olduğunu söyledi. Gä. Mayıs, Haziran veya Temmuz olması gerektiğini ifade etti. Her ay 225 avro alıyordu. Bliwier, dosyalarda bir telefon görüşmesinin yeraldığını söyledi. Bliwier bir cep telefonu numarası telaffuz etti. Götzl bunu nerede geçtiğini sordu. Bliwier, bunun kendisine delil dileçesi üzerine kendisine ulaştırılan dosylardaki bir dosya notunda bulunduğunu söyledi. Bu ayrıca Te. ile soruşturma dosyaları arasındaki ilişkiye dair sunulan dilekçedeki bir konuydu. Yüksek Mahkeme Kurulunun önünde bulunmadığını söyleyen Bliwer, bunun bulunduğu yeri teleffuz etti. 28 Nisan 20062daki bir görüşmenin değerlendirmesi söz konusuydu. Bliwer’in sorusu üzerine Gä. , eski eşi Daniela Gä. ‘nin cep telefonu numarasını söyleyemeyeceğini, bir cep telefonu numarası bilmediğini ifade etti. Bliwier değerlendirmeden alıntılar yapmaya başladı ancak konuşması Wohlleben’in Savunma Avukatı Klemke tarafından kesildi. Klemke bunun kendisindeki dosyalarda olmadığını bunun için doğruluğunu kontrol edemeyeceğini bu yüzden itiraz ettiğini söyledi. Götzl bunun Bliwier’in delil dilekçesi üzerine teslim edilmiş olduğunu söyledi. Bliwier alıntısına devam etti: „Hey Alex, benim Benny, sadece posta geldiğini söylemek istedim, cep telefonunu açtığın zaman arayabilirsin.“ Gä. bunu hatırlayamadığını söyledi. Ardından, „Republikaner“ konu olduğunu söyledi. Ayrıca daha fazla para ödenmişti, 275 avro. Bliwier’in sorusu üzerine, bunun tekrar ne zaman azaltıldığını hatırlamadığını söyledi. „Posta geldi“nin en anlama geldiğini maalesef söyleyemiyordu. Bliwier, Gä. ‘nin bu telefon görüşmesini yapmadığını söyleyip söyleyemeyeceğini sordu. Gä. hatırlamadığını, telefon görüşmeleriyle ilgili nelerin olabileceğini gördüğünü, bunu internette okuduğunu söyledi. Bliwier telefon görüşmesinin kendisine dinletilmesinin Gä. ‘ya yardımcı olup olamayacağını sordu. Gä. bunun belki „Republikaner“ ile ilgili olabileceğini, memmnuiyetle dinleyebileceğini söyledi. Gä. Te. ile, Holländischen Straße’deki internet kafede buluşulmasının konuşulup konuşulmadığını hatırlamadığını ifade etti. Sadece nişanlısı ona önünden geçtikleri sırada bu internet kafeyi göstermişti. Bliwier Gä. ‘nin cinayet konusunda EAKD tarafından hiç sorgulanıp sorgulanmadığını sordu. Gä. buna olumsuz cevap verdi, sadece „gardaki“ polis ekibi onu sorgulamıştı. Bliwier Te.‘nin Holländische Straße’de buluşulmasını talep edip etmediğine dair sorusunu yineledi. Gä. bu kadarını hatırlayamadığını söyledi. Bliwier „bilinen nedenlerden dolayı“ Yüksek Mahkeme Kurulunun önünde bulunmayan dosyalardan çıkarımlar yapmak istedi. Götzl bu durumda Bliwier’nin bunların fotokopisini sunması gerektiğini söyledi. On dakikalık bir ara verildi ancak ara otuz dakika sürdü.
Saat 14.27’de duruşma tekrar başladı. Bliwier Gä. ‘nin EAKD’de Te. hakkında konuşup konuşmadığını sordu. Gä. bunu doğruladı, bunun hakkında düşünmeye yetecek kadar zamanı olmuştu. Bliwier, „Heinz“ ile son buluşmasından sonra EAKD ile kontağının devam edip etmediği sorusunun Gä. ‘ye onun polisteki sorgulamasında da yöneltildiğini söyledi. Gä. orada, yaklaşık bir yıl sonra bir Anayasayı Koruma Dairesi memurunun geldiğini ve suskun kalma zorunluluğunu bildirdiğini anlatmıştı, ayrıca bir de ifade imzalaması gerekmişti. Gä. kendisine bilgilendiren tek kişinin „Heinz“ olduğunu söyledi. Bliwier tekrar aktarım yaptı ve kendisini bilgilendiren Anayasayı Koruma memurunun kim olduğunu sordu. Gä. tekrar „Heinz“ olduğunu söyledi. Bliwier, verilen ara sırasında Gä. nin hatırladığı sorgulmayı sordu ve bunun kendisinin bilgilendirilmesinden önce mi sonra mı olduğunu öğrenmek istedi. Gä. bunun Hauptstraße’dekinin aynı bir buluşma olduğunu söyledi. Bliwier konunun EAKD’deki sorgulama olduğunu açıkladı: „Bunun hakkında konuşuyoruz.“ dedi. Bunun Heinz ile kontağından önce mi sonra mı olduğunu öğrenmek istedi. Gä. sonra olduğunu düşündüğünü söyledi. Bir adam ve bir kadın vardı. Bliwier Bay H. diye birini sordu. O anda tanık danışmanı Hoffmann müdahele etti, bunun Bliwier’nin biraz önce sözünü ettiği mesele ile bir ilgisi yoktu. Bliwier bunun belirsiz olduğunu, sorusunda ısrarlı olduğunu ve gereğinde mahkemeye itaatsizlik kararı talep etti. Bliwier ifade verme onayının ortada olduğunu, EAKD’nin yaptığı sorgulamanın bunun dışında kalmadığını söyledi. Bliwier, tanık danışmanının tanık bir şey söylemeden müdahele etmesinin merakını celbettiğini ifade etti ve bunu tutanağa geçirilmesini talep etti. Götzl kısa bir ara verilmesi gerekip gerekmediğini sordu. Bliwier danışmanın dikkatini tanığın kontağı bulunan kişiler hakkında zaten konuşmuş olduğuna çekti. Artık bunu yapmak zorunda olmadığını düşünmesi kendisini hayrete düşürüyordu. Bunu 14.55’e kadar verilen bir ara izledi.
Sonrasında tanık danışmanı Volker Hoffmann, önce soruların tekrar dinlenmesini talep etti. Bliwier konunun EAKD’deki sorgulama olduğunu söyledi ve bunun nerede yapılmış olduğunu ve içeriğini öğrenmek istedi. Hoffmann maalesef bunun iznin dışında kaldığını söyledi. Bliwer nedenini sordu. Hoffmann iznin, 2006’da Gä. ‘nin ilgili olduğu çalışanlara dair verilen ifadelere ilişkin olduğunu söyledi. Bunun Te. „veya adı neyse o“ kişi olduğunu söyledi. Buna göre, bunun dışına çıkılması meşru değildi. Bliwier bunun tutanağa geçirilmesini talep etti. Götzl bunun tutanak konusu olmadığını söyledi. Sorunun cevaplanabilir olup olmadığı, ifade izninin genişletilebilip genişletilemeyeceği başka bir meseleydi. Avukat Scharmer, tanık danışmanını gerçekten görevlendiren kişinin kim olduğunu sordu, sunulan belgelere göre bu EAKD olabilirdi. Tanık danışmanının görevden alınmasına dair bir dilekçe sunmayı düşünüyordu, çünkü danışman sadece tanığın yararını gözetmekle meşgul değilmiş gibi görünüyordu. Tanık hala konu hakkında bir şey söylemediğinden, Hoffmann’ın burada aslında kimi temsil ettiği sorusu akla geliyordu. Gä. Hoffman’a danıştı. Bliwier bunun danışılmasının gerekmesinin de entresan olduğunu söyledi. Mikrofon açılmadan Gä. „Hayır mı demeliyim?“ dedi ve ardından yüksek sesle „Hayır.“dedi.
Bliwier, Gä. ‘nin EAKD tarafından sorgulanmasına dair bir not bulunduğunu söyledi. Orada, Te.‘nin Holländischen Straße’deki bit internet kafede buluşulmasını önerdiği, ancak sahibinin bir Türk olması ve bir tanıdığından „kirli işler döndüğü“ nü duymuş olması nedeniyle Gä. ‘nin bunu reddettiği yazılıydı. Gä. , Te. ile aralarında böyle bir konuşma gerçekleştiğini reddetti. Bliwier o halde EAKD’nin yanlış bir not yazmış olduğunu söyledi. Gä. öyleyse yanlış olduğunu ifade etti. Bliwier notta, bir yakın akraba o çevrede yaşadığı için Gä. ‘nin bu internet kafeye gitmeyi reddettiğini yazdığını söyledi. Gä. Te. ile aralarında böyle bir konuşma geçmediğini tekrar etti. Bliwier Gä. ‘nin, ifadeyi imzalaması gerektiği buluşmadan sonra, 23 Nisan 2012’ye kadar EAKD ile hiçbir şekilde kontak kurmadığını anlattığını söyledi. Gä. bunu doğruladı. Bliwier öyleyse EAKD tarafından sorgulanmanın „kontak kurma“ olmadığı karşılığını verdi. Gä. „Evet, tam olarak değil.“dedi. Tanık Danışmanı Hoffmann tanığın saat 3.30’dan beri uyanık olduğunu söyledi. Bliwier tanık artık sorgulanmaya müsait olmadığı takdirde Hoffmann’ın bunu bildirmesi gerektiği şeklinde karşılık verdi. Bliwier tekrar, EAKD’de bir sorgulama yapılıp yapılmadığını sordu, Gä. bunu doğruladı. Bliwier ardından, bunun Gä. ‘nin ifade imzaladığı ve sonrasında 2012’ye kadar EAKD ile kontağı olmadığı ifadesiyle nasıl uyuştuğunu sordu. Gä. „Bilmiyorum.“ dedi. Bliwier, sorgulamanın [polis]öncesinde EAKD’den Gä. ‘ye birinin gelip gelmediğini sordu. Gä. „Bu biraz önceki soru değil mi?“ dedi. Bliwier bunu reddetti. Tanık Danışmanı Hoffmann bunun da ifade verme izninin dışında kaldığını söyledi. Bliwier tanığın bununla ilgili zaten konuşmuş olduğunu ve kendisinin Hoffmann’ın görevinden alınmasına dair bir dilekçe vermeyi tasarladığını söyledi. Soruyu tekrarladı. Gä. bilmediğini, artık kesinlikle takip edemediğini söyledi. Bliwier sorgulamadan alıntı yaptı: „Ardından 23.4’e kadar EAKD ile hiçbir kontağım olmadı. O gün iki çalışan bana ulaştı ve benimle sorgulama konusunda konuştu.“. Gä. ‘nin hangi sorgulama hakkında konuşulduğunu anlamadığı açıktı. Götz söz konusu olanın polisteki sorgulama olduğunu açıkladı. Bliwier, 26 Nisan 2012’de yapılan sorgulamanın Tanık Danışmanının dosyalarında olup olmadığını sordu. Götzl müdahele ederek bunun avukat-müvekkil ilişkisine dahil olduğubu söyledi. Gä. buna cevap vermek istemediğini ifade etti. Ardından Bliwier Gä. ‘de sorgulamanın bulunup bulunmadığını sordu. Gä. bildiği kadarıyla kendisinde olmadığını söyledi. Hoffmann kendilerine bir tutanak verilmediğini ifade etti. Bliwier sorgulamadan alıntı yapmaya devam etti; Gä. ‘nin sorgulama tutanağında anlattığına göre iki EAKD çalışanı acil olarak kendisiyle buluşmak istemişti. Gä. hatırlamadığını söyledi, „son zamanlarda her şey birbirine girmiş“ti. Götzl eğer bir araya ihtiyacı varsa Gä. ‘nin bunu söylemesini, „En kısa zamanda bitmeli“ düsturunun söz konusu olmadığını ifade etti.
Götzl dava katılımcılarına tahmini olarak sorulacak ne kadar soru olduğunu sordu. Tanık danışmanıyla beraber dışarı çıktı. Çok sayıda müdahil avukat tanığa soruları olduğunu bildirdi. Avukat Bliwier, kendi sorularının EAKD’nin bir etkide bulunup bulunmadığı yönünde olduğunu söyledi. Diğer müdahil avukatlar EAKD, tanığın Te. ile kontağı, Kassel ve Kuzey Hessen’deki kontaklar ve ayrıca Aşağı Saksonya ve Thüringen’deki neonazi yapılanmaları hakkında soruları olduğunu bildirdiler. Avukat Scharmer, Yüksek Mahkeme Kurulunun tanık danışmanının görevden alıp alınmayacağı hakkında düşünmeyi isteyebileceğine dikkat çekti, dosyalarda bir vekaletname bulamadığını söyledi. Avukat Lunnebach, tanığın „Heinz“ hakkındaki sorulara da cevap verdiğini söyledi, bununla ilgili Andreas Te. hakkındaki gibi ifade verme izni söz konusu değildi. Bu yüzden kendisinin ifade verebilirlik durumuna dair problemleri vardı. Zschäpe’nin avukatı Heer, bazı meslektaşlarını hiç anlayamadığını, kendisine göre Hoffmann’ın tanığın avukatı olmadığını gösteren hiç bir emare bulunmadığını söyledi. Scharmer polis tutanağında avukatın orada oturduğunun yazdığını söyledi ve Heer’in bunu okuyup okumadığını sordu. Götzl, ifade verme izninin genişletilip genişletilemeyeceğine bakılması gerektiğini söyledi. Scharmer kendisi açısından konunun, tanık danışmanının tanığa yardımcı olmak üzere mi yoksa başka amaçla mı orada bulunduğu sorusu olduğunu, tanığın soruya hala cevap vermediğini söyledi. Zschäpe’nin avukatı Stahl, bir şirketin ya da dairenin bir tanık danışmanı görevlendirmesinin gayet yaygın bir işlem olduğunu, bu kişinin tanığın haklarını esas aldığını söyledi. Scharmer bununla ilgili olarak, yeni hukuksal duruma göre bunun görevden alma için geçerli bir dayanak olduğunu ifade etti. Dosyalarda bir vekaletname bulunmuyordu, polis sorgulamasında bu vekalet durumunun varlığı tanımlanmıştı. Kendisi tanık danışmanının burada sorulara cevap vermek ya da onları engellemek istediğine dair bir izlenim edinmişti. Götzl durumun böyle olmadığını söyledi. Avukat Pınar, bu tartışmayı anlamadığını, dosyalarda bulunan Hessen EAKD’sinin yazısının, EAKD’nin Avukat Hoffmann’ı görevlendirdiğini ve ücretini ödeyeceğini bildirdiğini ifade etti. Bu yazının, GÄ. ‘nin tanık danışmanına Hessen Eyaleti Anayasayı Koruma Dairesi tarafından ödeme yapılacağını bildiren bu yazının konu hakkında kanıt olarak okunmasını talep etti. Götzl vekaletname imzasının da dosyalarda bulunduğunu söyledi ve Götzl onu okudu.
Bir aradan sonra Götzl Gä. ‘nin sorgulanmasına ertesi gün devam edileceğini, Andreas Te.‘nin de tekrar geleceğini, Enrico Th.‘nin gelmeyeceğini bildirdi. Duruşma günü saat 15.52’de sona erdi.
Müdahil Avukat Alexander Hoffmann ve Avukat Dr. Björn Elberling’in yorumu şöyle:
„Kararın ne kadar manasız olduğu [Mahkemenin Temme‘ye karşı kapanmış ceza davasndaki soruşturma dosyalarının sürmekte olan davaya getirilmesine izin vermeyen kararı] ve ne tür zorlu prosedürlere yolaçtığı, o zamanki mutemet yöneticisi Temme’nin mutemetınun sogulanmasında açığa çıkmıştır. […] Mahkeme Başkanının, tanığa okunan sayfaların basılı olarak sunulmasını istemesi gibi absürd bir durum söz konusudur -özellikle bu sayfaların mahkemeye getirilmesini reddetmesinin hemen ardından. […]Mahkeme Başkanı kendisinin düzenlediği özellikle zorlu bu prosedürde ısrar ederse, bu sorgulama bir süre daha uzayacaktır. Mahkeme Başkanı Hakim Götzl isteksiz tanıkları konuşturmakta ciddi problemler yaşıyor gibi görünmektedir. Duruşmaları yönetme şekli şu ana davanın hatırı sayılır derecede uzamasına neden olmuştur.“