Bu duruşma gününde NPD’den David Petereit ifade vermek üzere çağrılmıştı. Petereit Neonazi fanzini „Weisser Wolf“un (Beyaz Kurt) yayıncısıydı. Fanzinde 2001 yılındaki önsözde „NSU‚ya teşekkürler, meyvalarını verdi ;-) Savaşmaya devam…“ yazıyordu. Önsözdeki bu ifadelerin temelinde NSU’nun tahminen farklı kurumlara bağışlar ve bunun yanında bir yazı yolladığı „NSU mektubu“ vardı. Bu mektup 2011 yılında Petereit’in evinde yapılan bir aramada bulunmuştu. Petereit bugünkü duruşmada neredeyse hiçbir şey hatırlamadığını iddia etti. Fanzini tek başına hazırladığını söylese de ne bağışı, ne de önsözdeki bu selamlamanın yazıldığını hatırlıyordu.
Tanık:
- David Petereit (Eyalet Meclisi üyesi, „Weisser Wolf“un eski yayıncısı, önsözde NSU‚ya selam)
Duruşma 09:48’de başladı. Yoklamanın ardından tanık David Petereit tanık vekili Michael Andrejewski ile (Petereit gibi Mecklenburg-Vorpommern eyalet meclisinde NPD milletvekili) salona geldi. Götzl: „Bugün „Weisser Wolf“un yayınlanması, NSU mektubu adı verilen mektup ve „Weisser Wolf“un NSU konusunun içeriği ile ne derecede ilgilendiği hakkında bilgi almak istiyoruz. Öncelikle kendi açıklamalarınızı yapmanızı rica edeceğim, sonra da ben soru soracağım.“ Petereit: „Evet, neden burada olduğumu zaten biliyorum, konu o dönemde tarafımdan çıkarılan „Weisser Wof“ isimli fanzinin bir sayısında, 18 numaralı sayıda, NSU tabir edilene yollanan bu selam mesajı. Yayını ne zamandan itibaren çıkarığımı bilmiyorum, ama Neustrelitz’deki posta kodu ortaya çıktığından beri yolluyorum, hangi yıl olduğunu bilmiyorum. Daha sonra da bir devir teslimi gerçekleşmişti. Federal Kriminal Dairesi’nin yaptığı aramada NSU’nun yollamış olduğu bir mektup bulunmuştu. O zamanlar bu mektubu hatırlamıyordum, bugün de hatırlamıyorum. O zaman da şunu demiştim: Böyle bir mektuba sahip olduğumu bilseydim bir ihtimal „Merhaba, bu mektuba sahibim“ diyebilirdim. Diğer ihtimal de mektubu atmam olurdu, çünkü akıl sahibi kimse basının beni içerisine soktuğu ilişkinin içine girmek istemez. Konuyla ilgili verebileceğim bilgiler bu kadar.“
Götzl: „18 numaralı sayının ortaya çıkmasıyla ilgili ne anlatabilirsiniz? Bu bülten nasıl kaleme alındı, ilgili yazıların yazarları kimler?“ Petereit: „Evet, yani sayı 18, bu da daha önce en azından 17 sayının yayınlanmış olduğu anlamına geliyor. Fanzn daha önce yoldaşlara, dostlara yollanan bir bülten olarak çıkmıştı, bir yayın olarak düşünülmemişti. Sayıda bir künye var mı bilmiyorum. Ama baskı sayısı da alıcı kitlesi de giderek büyüdü. Bir noktada künye de yayınlandı. Ve okuyucu çevresinden bir sürü geri bildirim geldi. Internet daha sonradan eklendi. Gönüllü çalışma gibiydi. Bir yazı işleri yoktu, onun yerine ben her şeyi kendi başıma yaptım, mesaim bittikten sonra falan. Bana bir şeyler yollayan insanlar somut olarak da mevcutlar mı bilmiyorum. Onların hepsini şahsen tanımıyorum. Kimlerin o sayıda yazdığını soracak olursanız: Bilmiyorum. Bu bir şahsi temsil imkanıydı, yazıları bir yerde yayınlayabilme imkanıydı.“ Götzl, dosyalarda „yoldaşlara selam“ diye başlayan bir önsözüm bulunduğunu söyledi. „Bunu kim yazmıştı?“ Petereit: „Benim yazmış olduğumu düşünüyorum.“ Sayfa incelendi. Götzl, NSU‚ya yönelik ve görsel olarak da biraz öne çıkan selamı okudu: „NSU‚ya çok teşekkürler, meyvelerini verdi ;-) Savaş devam ediyor…“ Götzl:
“Hangi yazılar size ait? Aşağıda Neustrelitz’in posta kodu yazılı ve bu sayının yayıncısı olduğunuzu söylemiştiniz.” Peteriet: “Evet. Bu sayı ve tüm sayılar hakkında -sonraki iki senede iki sayı daha yayınlandı- somut bir şey söyleyemeyeceğim. Sadece tahmin edebilirim; bilmiyorum. Dergiye her şeyi kendimin koyduğunu varsayıyorum. Neyin yayınlanacağının kararı nasıl verildi, artık hatırlamıyorum.
Götzl: “İçerik konusuna, bu metne devam edersek…”NSU’ya çok teşekkürler, meyvelerini verdi, savaş devam ediyor.” Bu metnin içeriğiyle neyi ilişkilendiriyorsunuz?” Petereit: “Bununla herhangi bir bağlantım yok. Bana diğer sayfaları, diğer sayıları sorun, üzerinden o kadar çok zaman geçti ki. Kafa yormak için birkaç sene zamanım oldu ama size anlatabileceğim gerçekler yok. Hafızam sıfır, durum böyle.” Götzl: “Sizi şöyle anladım: Sayfada yazan size ait?” Petereit: “Öyle varsayıyorum. Hatırladığım kadarıyla evet.” Götzl: “Bu metin ile neyi ilişkilendiriyorsunuz, olaylarla ilgili bir bağlantı var mı?” Petereit: “Hayır.” Götzl: “Yazıda şöyle bir ifade var: “NSU’ya çok teşekkürler.” Bu durumda şu soru gündme geliyor: NSU’ya kim ne için teşekkür ediyor?” Petereit: “Öyle, bu konuda size bir yanıt veremem, çünkü ben de bilmiyorum.” Götzl: “Savaş devam ediyor – bu ne anlama geliyor?” Petereit: “Açıklamam gerekirse: Her şey, ama ceza hukukuyla ilgili bir şey değil. Politik düzlemde alışılageldik bir ifade. Özellikle de sağcı çevrelerde bu ifade çok yaygın, ama SPD’de de aynı ifadeyi bulabilirsiniz.”
Götzl: “Weisser Wolf’un yayıncısı olarak bağış alıyor muydunuz?” Petereit: “Evet, ama o şekilde değil. Tabii ki arada bir fanzini alanlardan para geliyordu, çeşitli miktarlarda masrafları karşılayan paralar, o kişinin kaç sayı aldığına bağlı olarak.” Götzl: “Ne miktarda?” Petereit: “Masraflar için alınan ücretin ne kadar olduğundan emin değilim. Farklı kademeler vardı, sayılardan birinde yazıyor. Ama bazen 100 avro ya da daha fazlasının geldiği de oluyordu. Her ihtimalde sayı başına 1,5 alınıyordu. Birisi yüz sayı aldıysa 150, 200 avro gelmiş olması gerekiyordı.” Götzl: “Peki ya daha yüksek fiyat kategorisindeki ödemeler, 1.000, 2.000?” Petereit: “Bundan haberim yok. Dört haneli miktarlar gelmiş olsaydı, bunu muhakkak hatırlardım, yani bu çok sık olan bir şey değil.”
Mecklenburg-Vorpommern İçişleri Bakanlığının Anayasayı Koruma biriminin resmi bir beyanından hatırlatma: Mecklenburg-Vorpommern İçişleri Bakanlığı’nın Anayasayı Koruma biriminde Weisser Wolf’a yapılan bir bağışla bağlantılı olarak 4.4.2002 tarihli şu rapor mevcut: “Der Weisse Wolf” dergisine 2.500 avroluk anonim bir bağış yapılmış olmalı. Petereit: “Bende böyle bir rapor yok yani bunu mümkün saymıyorum.Bu kadar para almış olsaydım haberim olurdu. Elinizdekinin nasıl bir rapor olduğunu bilmiyorum. Bu muhakkak daha geniş çevrelerin ilgisini çekerdi, sadece bir muhbirin değil. Böyle bir şeyi hiçbir şekilde hatırlamıyorum.” Hatırlatma: Bağışın ardından anlamsal olarak şu içeriğe sahip bir mektup gelmişti: “Böyle devam, para sizin yanınızda emin ellerde.” Götzl: “Bunu hatırlıyor musunuz?” Petereit sadece kendisinde bulunan mektubu okuyabilmiş ve bir fotoğrafını çekebilmiş olduğunu söyledi. Petereit: “Ve bende bulunan mektubun böyle bir içeriği var. Ama bana üç sene önce sormuş olsaydınız: Hiçbir fikrim yoktu.”
Götzl: “Sayıların hazırlanmasında sizin dışınızda yardım eden biri oldu mu?” Petereit: “Hatırladığım kadarıyla yoktu. Birisi yine benimle çalışmış olduğunu iddia ederse diye dikkat etmeliyim. Böyle bir ihtimal yok, hayır. Bu bir yorum meselesi. Biri bana bir makale, iki-üç şey yolladıysa benimle çalışmış olmaz, yazı yollamış olur. Karar veren benim. “
Götzl: “Sanıklardan birini tanıyor musunuz?” Petereit: “Bu da tabii ki hakkında düşündüğüm meselelerden biri.” Götzl: “Önemli olan birini şahsen tanıyıp tanımadığınız.” Petereit: Bilmiyorum. Ralf Wohlleben’le tanışmış olduğumdan oldukça eminim, ama ne ne zaman, nerede ya da neyle ilgili olduğunu hatırlamıyorum.” Götzl: “Ya Bayan Zschäpe?” Petereit: “Yok. Bay Eminger’in erkek kardeşini tanıyorum ama dava başlayana kadar ikiz olduklarını bilmiyordum.“ Götzl: „Ya Bay Gerlach?“ Petereit: „Hayır, yani, hayır.“ Götzl: „Ya Carsten Schultze?“ Petereit: „Hayır, bunların hepsi dava kapsamında yayınlanan haberler sonucunda öğrendiğim şeyler.“
Hatırlatma: Sayı 1/2000, 18 Numaralı. Götzl: „Bu şimdi size ne ifade ediyor?“ Petereit: „Fanzin yayınlandığında 2001 senesi olduğunu.“ Götzl: „Daha ayrıntılı olursanız? Kaç adet yayınlanmıştı?“ Petereit: „Son sayı 20. idi, 1.200 adet basılmıştı, yani bunun biraz altında olmalı.“ Götzl: „Bültenin ne zaman yayınlandığını öğrenmek istiyorum.“ Petereit: „Bunun farkındayım, ama bilmiyorum.“
Götzl: „Weisser Wolf“ için bir internet sayfası da açtınız mı?“ Petereit: „Bir ara internet sayfası da vardı. Size ne zaman başladığını da ne zaman hazırlandığını da ve hangi sunucu üzerinde olduğunu da söyleyemem. Zamanlarını hatırlamıyorum. Thomas Richter ile ilgili bir şeyler anlatabilirim, sıradaki sorular onunla ilgili.“ Götzl: „Eh, bunun sıradaki soru olduğunu söylüyorsanız.“ Petereit: „O bu davadaki şüpheli bir kişi. Sayılardan anlaşıldığına göre bir ara bir ‚Oikrach‘ sunucuda bellek mevcuttu. Bunu yöneten Thomas Richter’di. Bu Thomas Richter ile bir ara Saksonya-Anhalt’ta tanışmıştım. Sıkı bir kontağımız yoktu. Orada ücretsiz internet belleği sunmayı önermişti. Onu son kez Dresden’deki bir gösteri yürüyüşünde görmüş olmalıyım, orada fotoğrafçı olarak ortalıkta koşturuyordu. Onun dışında onunla bir alakam yoktu. İnternet sayfası konusunda neden o kadar cömert davranmış olduğu şimdi açıklığa kavuştu. Onun dışında kendisiyle herhangi bir şekilde içten bir ilişkim yok.“
Müdahil avukat Lunnebach: „NSU‚dan ilk kez yanan karavanın haberini okuduğunuzda haberiniz olduğunu söylemiştiniz. Ama şimdi NSU‚yu daha önce duymuş olduğunuz sonucuna varılabilir.“ Petereit: „Bu sonuç çıkarılabilir, evet. Burada bir hikaye anlattığım sonucunu çıkardığınız gibi. Ama hatırladığım kadarıyla bunu parti kongresinde ilk kez okudum.“ Lunnebach: „Yani, 18. sayıda NSU kısaltmasını yayınladığınızda bunun ne anlama geldiğini bilmediğinizi mi söylemek istiyorsunuz?“ Petereit: „Olabilir, her yoldaşlık ismini bir şekilde kısaltıyor.“
V. d. Behrens: „ Devir teslimin posta kodu değiştiğinde gerçekleştiğini söylüyorsunuz. Size posta kodunun bildiğim kadarıyla 13 numaralı sayıdan itibaren değiştiğini hatırlatsam…13 numaralı sayının ikinci sayfasında eski posta kodunun üstü çizilip yerine elle Neustrelitz’in posta kodunun yazılmış olduğunu hatırlatırım. 13. sayıyla birlikte bir değişim gerçekleşmiş olması size bir şey hatırlatıyor mu?“
V. d. Behrens: “ O halde tanığa bakabilsin diye bunun gösterilmesini rica ediyorum ve ona kağıtta görülenin kendi el yazısı olup olmadığını sormak istiyorum.“ Petereit öne hakim kürsüsünün oraya gitti ve „Weisser Wolf“ fanzininden olan sayfaya baktı. Petereit: „Burada iki el yazısı görülüyor. Eğer biri bana aitse o da posta kodundaki.“ V. d. Behrens: „Bu sizin yorumunuz mu yoksa bir şey mi hatırladınız?“ Petereit: „Hayır. Eğer yorumlasaydım bu daha çok bir yayıncı değişiminin gerçekleşmiş olduğunu ve söz konusu olanın bu olduğunu desteklerdi. Hatırlamıyorum ama bu anlamı çıkarıyorum.“
V. d. Behrens: „O halde başka bir noktaya değinelim: Fanzinle ilgili bir bilirkişi raporu hazırlatmış olduğunuzu söylemiştiniz. Bu ne zaman gerçekleşti ve raporu kim hazırladı?“ Stahl soruya konuyla ilgisi olmadığı gerekçesiyle karşı geldi. Tanık ve vekili salondan dışarı çıkarıldılar. V. d. Behrens ilk kez 19. sayıda bir raporun söz konusu olduğunu ve raporun ne kadara mal olduğunu ve bu paranın nereden geldiğini sormak istediğini söyledi. Weingarten: „Eğer doğru anladıysam karmaşık ve dolaylı bir şekilde bağışın miktarını öğrenmek istiyorsunuz. Bu konuyla ilgili bir nokta. Ve bu nedenle soruyu geçersiz kabul etmek istemiyorum.“ Götzl bunun ardından hukuki raporun ne zamandan itibaren ve kimden çıkarttırıldığı sorusunun geçerli olduğunu duyurdu. V. d. Behrens soruyu tekrarladı. Petereit: „Ne zamandan itibaren olduğunu iyi bilmiyorun. Sadece bunu yaptım.“ V. d. Behrens: „Böylesi bir rapor için ne ödediniz?“ Petereit: „100 Euro? Ya da Mark? Hatırlamıyorum.“ V. d. Behrens: „Böyle bilirkişi raporlarını ne sıklıkta aldığınızı da mı hatırlamıyorsunuz?“ Petereit: „Hatırlasam dolaylı olarak hangi sayıdan itibaren olduğunu da bilirdim.“ V. d. Behrens: „Fanzinin renkli kısımları da var mıydı yoksa tamamı mı siyah-beyazdı? Petereit: “Bir zaman sonra kapak renkli olmuştu.“ V. d. Behrens: „Hangi sayıdan itibaren olduğunu hatırlıyor musunuz?“ Petereit: „Hayır.“ V. d. Behrens: „19 numaralı sayı hatırladığınız kadarıyla renkli bir kapağı olan ilk sayı mı?“ Petereit: „Muhtemelen evet, sayılar yanyana koyup bakılırsa anlaşılır.“ 19 numaralı sayının kapağı incelendi. Petereit bununla ilgili şunu söyledi: „Evet, renkli bir kapak söz konusu ve evet açık şekilde 19 numaralı sayıda.“ V. d. Behrens: „Hatırladığınız kadarıyla: Bu resimli ilk kapak mı?“ Petereit: „Aklımdan bir şey söyleyemem. Ama evet, öyle görünüyor.“ V. d. Behrens: „Renkli kapak resimlerinin masrafı ne kadar daha fazlaydı, hatırlıyor musunuz?“ Petereit: „Hayır.
Müdahil avukat Langer: „Bu sabah, Bayan Lunnebach’ın sorusu üzerine, 18 numaralı Weisser Wolf sayısını ve sütunlar arasında kalan yazıyı bilgisayarda hazırlamış olduğunuzu söylediniz: „NSU‚ya çok teşekkürler.“ Benim sorum şu: „NSU’nun ne olduğunu bilmiyorsanız „NSU“ için doğru makaleyi nasıl seçebildiniz? NSU’nun artikelinin maskülen olduğunu nereden biliyordunuz?“ Petereit: „Bu cümlenin nasıl oraya geldiğini, sayının nasıl ortaya çıktığını hatırlamadığımı size söyledim, aynı şekilde makalelerin nasıl seçilmiş olduğunu da size söyleyemem. Bunu hatırlamıyorum. Kendim de bilmediğim için bunu söyleyemem.“ Duruşma 20:47’de sona erdi.
NSU-Nebenklage blogunun yorumu için: http://www.nsu-nebenklage.de/tr/2016/07/15/1178/