Wohlleben’in savunması bu duruşma gününde heyetin tamamına yönelik olarak taraflılık nedeniyle red dilekçesi verdi. Beate Zschäpe’nin „eski savunması“ da bu red talebine katıldı.
Bugünkü duruşmanın saat 13:00’da başlaması planlanıyordu, 13:12’de de başladı. Wohlleben’in avukatı Schneiders dün duyurmuş olduğu ve mahkeme heyetinin tamamına yönelik olan taraflılık nedeniyle red dilekçesini okumaya başladı, sonrasındaysa meslektaşları Nahrath ve Klemke dilekçeyi okumaya devam ettiler.
Wohlleben’in savunması alışıldığı üzere öncelikle usuli seyri Wohlleben’in bakış açısından çok ayrıntılı şekilde anlattı. Buna dilekçe ve kararların büyük kısmı ya da tamamının okunması da dahildi. Öncelikle toplam 17 tanığın çağrılıp sorgulanmaları için verilen dilekçeler ve onların dün gerçekleşen 351. duruşma gününde reddedilmelerini konu etti.
Ardından delil tespiti dilekçelerin verilmesi için verilen süre geldi. Red dilekçesinde belirtildiği üzere heyet başkanı 01.12.2016’da davaya katılanlardan verilecek başka dilekçeleri varsa onları olabildiğince çabuk ve toplu bir şekilde vermelerini rica etmişti. 25.01.2017 tarihli resmi yazısıyla davanın, „duruşma tarihlerinin çakışmasını önlemek için alabildiğine ihtiyatlı bir şekilde“ 12.09.2017 ve 11.01.2018 tarihleri arasında tek tek belirtilmiş olan tarihlerde sürdürülmesini „düşündüklerini“ duyurmuştu.
Red dilekçesinde bunun ardından mahkeme başkanının müddet verilmesine yönelik dün vermiş olduğu iki karar ve duruşma gününün devamı aktarıldı ve ardından somut gerekçelendirme geldi:
Reddedilen hakimler tanık Robert He.’nin dinlenmesi için verilen delil tespiti dilekçesini, onun bildiğinin düşünüldüğü ve ispatı gereken olayların fiili nedenlerden dolayı önem taşımadıkları gerekçesiyle reddettiler. Bay Wohlleben’e göre bu karar daha ziyade keyfi görünüyor.
Tanık Tu.’nun sorgulanmasının reddi de yine bariz bir şekilde keyfi. Reddedilen hakimler açık bir şekilde sadece davanın sonunu ne pahasına olursa olsun -hatta resmi aydınlatma yükümlülüğünün ihlalini bile göze alarak- getirme motivasyonuyla hareket ediyorlar.
Reddedilen hakimlerin bu tamamen yersiz dava yürütme şekli, Bay Wohlleben’in hakimlerin şu anda tek istediklerinin resmi aydınlatma yükümlülüğünü ihlal ederek olabildiğince çabuk bir şekilde hüküm vermek olduğu yönünde korkunç biz izlenime kapılmasına neden oldu.
Mahkeme başkanının taraflılığı endişesi, Bay Wohlleben için 07.03.17 tarihinde açıklanan kararların ardından iyice arttı. Bu hem diğer konulardan ayrı bi şekilde dilekçeler için müddet verilmesi konusunda, hem de görüş bildirmek için müddet verilmesiyle bağlantılı olarak delillerin iradı için verilen ya da verilmesi düşünülen dilekçelerin tamamlanması açısından geçerliydi.
Ayrıca reddedilen mahkeme başkanının, delil tespiti dilekçelerinin verilmesi için dikkat çekecek denli kısa bir süre vermiş olması önem taşıyordu. Davanın 350 duruşma günüdür sürmesi ve tamamlanan delil programının büyüklüğü düşünüldüğünde bu hemen akla geliyor.
Taraflılık endişesi, mahkeme başkanının heyetin delil programının tamamlanması konusunda savunmayı yanıltmış olmasıyla daha da güçleniyor. 11.01.2018’e kadar konulan duruşma tarihlerinden bu anlaşılıyor. Ocak 2018’e kadar böylesi geniş bir tanık programının duyurulması ve bu program hakkında verilen karar göz önüne alındığında davaya katılan herkesde heyetin delil programını tamamlamasının daha zaman alacağı izlenimi oluşmuş olmalıydı. Ancak böylesine geniş bir zaman dilimi belirlenmesini sadece delillerin toplanmasının ardından beklenen usuli işlerle açıklamak kesinlikle mümkün değildi.
Bu nedenle mahkeme başkanının bu konudaki tutumu, tamamen bir gafil avlama taktiğine bağlanabilir.
Tüm bunlar Bay Wohlleben’in reddedilen hakimlerin kendisine ve konuya kanunların gerekli kıldığı tarafsızlık ve önyargısızlıkla yaklaşmadıkları hususunda haklı olarak endişelenmesine neden oluyor.
Başsavcı Greger: „Yazılı bir şekilde görüş bildireceğiz, tutukluluk halinde hızlandırılma nedeniyle duruşmaya devam edilmesini talep ediyoruz, red dilekçesi de her ihtimalde açık şekilde gerekçelendirilmiş değil.“
Götzl: „Ama o zaman duruşmanın devamına karar vermek durumundayız. Bu, tutukluluk halinde hızlandırılma açısından da yerinde.“
Zschäpe’nin avukatı Heer: „Bayan Zschäpe sizi taraflılık endişesiyle reddetmek istiyor. Aramızda yaptığımız görüşmeler çok fazla zaman aldı, onları ancak bugün duruşmanın kısa süre öncesinde sonlandırabildik. Red dilekçesinin hazırlanması ve kaleme alınmasını bugün yetiştiremeyeceğiz. Bize yarına kadar zaman verilmesini ve duruşmaya yarın saat 11’den önce başlanmamasını talep ediyoruz.“ Duruşma 15:26’da sona erdi.
NSU-Nebenklage blogunun yorumu: https://www.nsu-nebenklage.de/tr/2017/03/09/08-03-2017/