Bugünkü 406. Duruşma gününde Wohlleben’in savunmasının NSU’nun suç silahının, Ceska 83’ün, izlediği teslimat rotasına dair kendi alternatifi hakkında konuşmak üzere tanıkların davet edilmesi için sunduğu dilekçe tekrar konu edildi. Bunun ardından Federal Savcılık ve Müdahil Davacı Avukatı Langer yaptıkları bir açıklamayla bu dilekçeye itiraz ettiler.
Duruşma günü saat 12:09’da başladı. Wohlleben’in savunma avukatı Nahrath Federal Savcılığın ve Müdahil Davacı Avukatı Langer’in 405. duruşma gününde yaptıkları açıklamalara dair bir açıklama okudu:
Hem Federal Savcılık hem Avukat Langer, mahkemeye delil olarak sunulan olguların “önceki delil değerlendirmesinin desteklediği gibi açıkça ihtimal dışı” olmaları nedeniyle, delil dilekçesinin hedefsiz bir şekilde sunuluyor olduğu hukuki yorumunu savunmaktadır. Bu yorum, davanın hızlandırılması gerekçesine dayanarak delil dilekçelerine dair uygunluk çıtasını olimpik seviyelere çıkartmıştır ve böylece ceza davasının gerçeği araştırma temel görevini sınırlandırmaktadır. Federal Savcılık asıl olarak, Mundlos ve Böhnhardt’a ulaşan silahın farzedilen rotası bağlamında kendisi tarafından kanıtlanmış görülen rotaya karşı bir alternatifin savunma tarafından sınanma şansını budamak istemektedir. Ancak şu ana kadarki delil değerlendirmesi, silahın Uwe Mundlos ve Uwe Böhnhardt’a doğru izlediği yolu akla yakın, tereddütlere mahal vermeyecek şekilde, kesin olarak kanıtlamamaktadır.
Sonuç olarak, Federal Savcılığın sanık Schulze tarafından temin edilen silahın suç silahı Ceska 83 olduğuna dair çıkarımı, gereken kesinlikle kanıtlanmamış bir teoriden fazlası değildir.
Bu yüzden dilekçede sunmakta olduğumuz suç silahının rotasına dair alternatif, gerçeğe en yakın değilse, en az diğer teori kadar yakındır.
Bu bağlamda, Thüringen Eyalet Kriminal Dairesi tarafından silah temin edilmesine yakın tarihte, yani 1999’da, tanık Rosemann hakkında yasadışı silah ticareti nedeniyle soruşturma yürütülmüş olmasının anlamı büyüktür. Bu bağlamda, Württemberg Eyalet Kriminal Dairesinin yürüttüğü yapılanmaya dair yeni polis soruşturmaları sadece Ceska 83 silahının teslimatı [Rosemann’a karşı] ile ilgili olabilir, çünkü Puskaric’e yönelik, 1998 ve 2000 yılları arasına denk gelen, ateşli silahlar yasasından kaynaklanan tüm suçlamalar zaten zaman aşımına uğramış durumdadır.
Bu dava sürecinde sorgulalan tanıklara sözde NSU kompleksi de sorulmuştur, örneğin André Kapke, Michael Dangel, Markus Frntic gibi tanıklar ve Thüringen’den bazı kişiler sorgulanmıştır ki Wohlleben’in savunması bu sorgulamalardan ilk olarak 400. Duruşma gününde öğle arasında André Kapke vasıtasıyla ve izleyen günlerde diğer tanıklar vasıtasıyla da bu yapılanma soruşturmalarından haberdar olmuştur. Württemberg Eyalet Kriminal Dairesinin yapılanma soruşturmalarında, yasadışı silah temini ve NSU kompleski denen kompleks hakkında tanıkların sorgulandığından ilk olarak şimdi haberdar olmasının ardından, savunma kendisini dilekçeyi sunmak durumunda görmüştür. Daha sonra sunulacağı üzere Baden-Württemberg Eyalet Kriminal Dairesinin soruşturmaları bu şekliyle ancak suç silahı hakkında olabilir. Dolayısıyla soruşturmaların bu kamuflajı açıkça, soruşturmalardan elde edilmiş olabilecek bilgilerin bu davadan uzak tutulması ve böylece dava katılımcılarından esirgenmesi amacıyla gerçekleştirilmiş olmalıdır. Sonuç olarak, Federal Savcılık terörist örgütü destekleme nedeniyle bilinmeyen kişilere karşı kendisi bir soruşturma yürütmektedir. Bu trik, Federal Savcılığın şimdiye kadar yapılanmaya dair kendi soruşturmalarından elde ettiği bilgileri sadece seçilmiş ve sadece dilekçe üzerine, süründüre süründüre ve parçalar halinde sunmasına olanak vermiştir. Bay Wohlleben’in savunması, Federal Savcılığın talimatı üzerine Baden-Württemberg Eyalet Kriminal Dairesinin Federal Kriminal Dairesinden ayrı bir “yapılanmaya dair polisiye soruşturma” yürüttüğünden şüphelenmektedir.
Sonuç olarak suç silahının delil dilekçesinde sunulan rotası, Federal Savcılığın iddianamede sunduğu rota kadar inanılırdır. Federal Savcılığın bir delil dilekçesine dair talepleri yerine getirilmiş durumdadır. Bu yüzden Wohlleben’in savunmasının sunduğu delil dilekçesi hiçbir şekilde hedefsiz bir şekilde sunulmuş bir dilekçe değildir. Rosemann ve Puskaric adlı tanıkların ikisi de suç silahı Ceska 83’ün İsviçre’den alınması, Almanya’ya getirilmesi ve Uwe Mundlos ile Uwe Böhnhardt’a tesliminden sorumlu olmaları ve bunu yapma sebepleri hakkında daha fazla bilgi verebilirler. Böylece şu ana kadarki delil değerlendirmesinin Senato tarafından kapsamı olukça genişletilmiş çerçevesi dikkate alınarak bağlılık sağlanmıştır. Fazlasıyla genişletilmiş çerçevenin bilincinde olan Federal Savcılık dilekçe sunum şartlarına dair taleplerini tamamen kasıtlı olarak arttırmaktadır, çünkü elde edilebilecek delillerden çekinmektedir. Ayrıca şu anda mahkemeye getirtilen dosyalar vasıtasıyla delil konusu olan olguların kanıtlanmasından, böylece Bay Wohlleben hakkındaki iddianamenin sarsılmasından endişelenmektedir.
Götzl Federal Savcıya döndü: “Sıra sizin açıklamanızda.” Yüksek Başsavcı Bayan Greger Federal Savcılığın açıklamasını okudu. Dilekçe iyi niyetle yorumlansa dahi, anlamsız olduğu için reddedilmesi gerekir, beyan edileceği söylenen olgular fiili sebepler dolayısıyla anlamsızdır. Yani şu ana kadar gerçekleştirilen delil analizindeki delil konusu olgular -Avukat Bayan Schneiders’in sözlü analizi isabetsizdir- bugüne kadarki delil analizine dahil edilse, bile silah Rosemann’da olsa dahi bu, Senatonun kararına etkide bulunamaz.
Hubeny’nin tanık Rosemann’ın herhangi bir Ceska 83’e sahip olduğunu farketmiş olması- ki her hâlükârda Hubeny silahın seri numarasını sunamamıştır- görülmekte olan davada delil değerlendirmesi açısından [duyulduğu şekliyle] hiçbir önem teşkil etmemektedir. Greger devam etti: Ayrıca delil dilekçesi davanın sürüncemede kalmasına neden olacağı için [duyulduğu şekliyle] reddedilmelidir.
Bugün, kendilerini Puskaric, Rosemann ve Hubeny’nin sorgulanması için dilekçe sunma durumunda bırakan şeyin ilk olarak Baden-Württemberg Eyalet Kriminal Dairesinin kovuşturmasının öğrenilmesi olduğu şeklinde, somutlaşan görüş temelsizdir ve 405. Ana Dava duruşmasında yapılan açıklamayı haklı çıkarmaya yeterli değildir, dolayısıyla bu, davayı sürüncemede bırakacağı için reddedilmelidir.
Dilekçe sahibinin, Baden-Württemberg Eyalet Kriminal Dairesinin kovuşturmasının ancak, silahı Mundlos ve Böhnhardt’a ulaştıran kişilere yönelik ceza hukukuna dayanan bir soruşturma olarak ele alınabileceğine dair açıklaması yine temelsizdir ve hiçbir dayanak noktası bulunmamaktadır. Dilekçe sahibinin, Federal Savcılığın burada Ralf Wohlleben ve Carsten Schultze’nin cezalandırılmasını talep ederken arka planda Baden-Württemberg Eyalet Kriminal Dairesine gerçek failleri araştırtıyor olduğu şeklindeki açıklaması, gülünçtür. Polis hukukuna dayanan soruşturmalarda delil dilekçesi ile bağlantılı bilgilerin ortaya çıkmış olduğunu, dilekçe sahibi bugün de iddia etmemiştir. Savunmanın dilekçeleri zamanında sunmasına engel olunmasının nedenine dair bir ispat, dilekçede bulunmamaktadır. [duyulduğu şekliyle].
Duruşma günü saat 15:15’te sona erdi.
NSU Müdahil Davacılarının Bloğunun yorumu için: https://www.nsu-nebenklage.de/tr/2018/01/31/24-01-2018/