Bugünkü duruşmada, duruşmaya çağrılan bir tanık yoktu. Bunun yerine öncelikle parmak izlerine ilişkin yapılan değerlendirmeler yüksek sesle okundu. Ardından müdahil avukatların dilekçeleri reddedildi. Bu dilekçelerden biri de takma adı „Tarif“ olan eski muhbir Michael See’nin sorgulanması talebiydi. Bu talep, bir yandan söz konusu kişinin yurt dışında bulunduğu, öte yandan bu kişinin ifadesinin gerçeğin bulunmasına bir katkısının olmayacağı gerekçesiyle reddedildi.
Bugün yeniden fotoğraf çektirme ve kamera günü. İzleyicilerin platformu iyice dolu. Sanık Zschäpe, Wohlleben ve Schultze 09:50’de mahkeme salonuna girerler. Zschäpe bu kez diğer fotoğraf çektirme günlerinde olduğu gibi kameralara sırtını dönmez. Bugün diğer savunma vekilleri dışında avukat Borchert’te orada hazır bulunmaktadır. Saat 09:53’te mahkeme heyeti de salona girer. Götzl: „Öncelikle yeni yıldaki ilk duruşmamızda hepinizi selamlarım.“
Ardından „Doğum Günü Gazetesi“ denilen gazete ile ilgili olarak bir okuma söz konusu olur. Götzl, bu delile 05.02.2013’te [sesçil yazım] André Kapke’nin evinde el konulduğunu söyler. Sonra da Odersky yüksek sesle 27 adet parmak izi tespit edildiğini okur. Daha sonra ise hangi delilde ve tam olarak parmak izlerinin nerede bulunduğu okunur. Bununla birlikte delillerin numaralarına ve tanımlamalara yer verilir: Ya „şeffaf poşet dosya DIN A 4“ ya da „DIN A 4 kağıdı“ tanımlaması yapılmıştır. „DIN A 4 kağıdı“ olarak adlandırılan delillerin her birinde bir cümle, daha doğrusu kâğıttaki belirleyici bir cümle yer alır: “André Kapke’ye Doğum Günü Postası“; „Özel Baskı, Yayınlayanlar Wolle ve Jana“; „Thüringenli Çiftçilerin Yüzü Yeniden Gülüyor.“; „Devleti Koruma Yeni Birimi“; Tanışıklıklar“; „Benzin İstasyonu İçin Üç Kişi“; „Teröristlerin Başı İntikam Yemini Ediyor.“; „Çevrenizdekilerin Yaşamasına İzin Vermek“; „Çocuklar Giderek Daha Çok Suç İşlemeye Meylediyor“; „THS İlanı“, „Anayasayı Koruma’nın İlanı“. [Hepsi sesçil yazım]. En sonunda ise hakim Lang yüksek sesle delil kayıtlarını okur. Burada da el konulan delillerdeki izlerin durumu söz konusu edilir; yani parmak izleri ön tarafta mı yoksa arka tarafta mı bulunmaktadır. Ardından bir kurumun verdiği bilirkişi raporunun yüksek sesle okunmasıyla devam edilir; bu rapora göre izlere sebebiyet veren kişilerden biri „05.02.2013’te Bochum’da son olarak kriminal teknik yöntemlerle suçluları bulma usulüyle değerlendirilen kişi“ André Kapke’dir. Daha sonra kurumsal başka bir bilirkişi raporu, hakim Feistkorn tarafından yüksek sesle okunur. Bu raporda ise izlere sebebiyet veren bir başka kişinin „24.11.2011’de Jena’da son olarak kriminal teknik yöntemlerle suçluları bulma usulüyle değerlendirilen“ Ralf Wohlleben olduğu belirtilmiştir.
Duruşmaya saat 11:30’da müdahil avukatlar Schön ve Reinecke’nin 129. duruşma Günü, kanıtların değerlendirilmesine ilişkin sundukları dilekçenin konusunun yüksek sesle okunmasıyla devam edilir. Burada 04.11.2011’de Uwe Böhnhardt ve Uwe Mundlos’un cesetlerinin bulunduğu karavandaki parmak izleri söz konusudur. İncelemenin materyalleri bu kez parmak izi görüntüleme folyolarıydı ki bunlar karavanın muhtemel yerlerlerinden, örneğin araç kabininde sürücünün yanında oturan kişinin kapısından ve oturma kısımının girişinin dış bölümünden alınmıştı. Yapılan karşılaştırmalı incelemelerde izlere sebebiyet veren kişinin „08.11.2011’de Jena’da son olarak kriminal teknik yöntemlerle suçluları bulma usulüyle değerlendirilen“ Zschäpe, Beate“ olduğu tespit edilmiştir. Burada sağ elin işaret parmağı, orta parmağı ve küçük parmağının izi söz konusudur. Götzl, karavanda bulunan parmak izlerine ilişkin yapılan diğer değerlendirmeler ve izlerin teşhis edilmesi hakkında kurumun hazırladığı bilirkişi raporunun okunmasına geçileceğini söyler. [sesçil yazım]. Hakim Feistkorn, yapılan karşılaştırmalı incelemelerde izlere sebebiyet veren kişinin „04.11.2011’de Erfurt’ta son olarak kriminal teknik yöntemlerle suçluları bulma usulüyle değerlendirilen Mundlos, Uwe“ olduğunun saptandığını yüksek sesle okur. Burada söz konusu olan sağ işaret parmağı ile sağ elin izidir.
Ardından Götzl, müdahillerin, Michael von Dolsperg’in [doğum ismi See] sorgulanmasına ilişkin dilekçelerinin reddedildiğini açıklar. Tanığın dinlenilmesi hakikatin araştırılması açısından gerekli görülmemiştir. Tanığın sorgulanması ve mahkemeye celbinin yurtdışında geçerli olması, bu kişinin sorgulanması, hakikatin araştırılması açısından zaruri değilse reddedilebilir. Tanığın 2012 senesinde BfV’nin memurlarıyla buluşmuş olması, tanığın mahkemeye celbinin yurtdışında da geçerli olmasını gerektirmemektedir. Bilgi verme yükümlülüğü See’nin dinlenilmesini gerektirmemektedir. Tanığın „Sonnenbanner“ adlı dergiyi çıkarmış olması, takma isimle „Geleceğe Dair Stratejiler“ adlı makaleyi yazmış olması, „Yeraltı Dünyasında Eylemlerde Bulunmak“ta bağımsız hücreleri tasvir etmiş olması, 1994’ten 2003’e değin muhbir olarak çalışmış olması, 2002’den bu yana Neonazilerle olan diyaloğunun halen sürmesi de suçlu olup olmadığına dair soruların onaylanması gibi bir sonuca varılmasını gerektirmez. Davacı olunan suçlarla, bir ilgisinin olduğuna dair bir şey söz konusu değildir. Tanığın [sesçil yazım] inandırıcılığına ilişkin önem arz edebilecek emaraler bulunmadığı gibi aynı şekilde ipuçları da bulunmamaktadır. Hücrelerin organizasyonu hakkındaki konuşmalar dahilinde meselenin açıklığa kavuşturulabileceği gibi bir beklenti de yoktur. Thüringen‚deki ve THS‚deki Neonazi yapılanmaları hakkında konuşulmuş olması durumu, bu davada sanıklar açısından ve dava edilen suçlar açısından herhangi bir bilgi kazanımını sağlamamaktadır. Tanığın Mundlos, Böhnhardt, Wohlleben, Kapke’yi şarkı akşamlarından tanıması gerçekliğinin kanıt olarak gösterilmesi sayesinde meseleye ilişkin başka bilgilendirmelere ulaşılabileceği gibi bir beklenti söz konusu değildir. Bu aynı şekilde tanığın az önce adı geçen kişileri tanıyor olması durumu için de geçerlidir. Duruşma saat 12:15’te sona erer.
„nsu-nebenklage“ bologunun yorumuna şuradan ulaşabilirsiniz: http://www.nsu-nebenklage.de/blog/2016/01/12/12-01-2016